Arz-ı Hal


Arz-ı Hal

 

-Hiçbir şey için geç değilken bir şey;
yokluğunla artık küle döndü her şey!-

 

* ‘Geçti istemem gelmeni,

Yokluğunda buldum seni.

Bırak vehmimde gölgeni,

Gelme artık neye yarar!’

 

Ayrılık değil bunun adı. Kaçıp gitme. Geride kalanı yok sayma. Geçmişte yaşanan ne varsa; bir bozuk para gibi harcama. Dosta bir selamı çok görme. Kilometrelerce uzaklık yetmezmiş gibi; kalkıp araya bir de duvarlar örme. İki kelime edecek bir hatır bulamama. Tam da bir ilaç kadar muhtaçken varlığına; omuzlarında ağlanacak bir dost olamama…

 

Hissemize böyle bir ayrılık düşmemeliydi bizim. Söyle, şimdi mutlu oldun mu! Ayrılmalıydık belki ama ayrılık bile yakışmalıydı bize. Bal gözlerine hasretini katıp, yokluğunu bir zehir gibi katık etmemeliydin yüreğime. Sen yine gitmeliydin; ben yine kalmalıydım. Lakin bu gidiş dönüşü olmayan bir yolculuk olmamalıydı. Giderken yaktığın gemilerin dönüşte olmayacağını bilmeliydin. Sen daha gitmeden benden; bana bir elvedayı çok görmemeliydin…

 

Şimdi sen yoksun. Ardında bıraktığın anılar var bana senden yadiğar. Senin üstüne basıp geçtiğin o anların hepsi de kıymetli benim için en az gözlerin kadar. Biliyorsun hiçbir şey beklemedim sana dair. Karşılıksız, yalansız, zararsız olan da bendim; çıktığımız bu yolun sonuna bile varmadan daha, yalnız kalan da ben. Vakit, kıtlığa düşmüşken yüreğimin sahralarında. Avuçlarımdaki her damla senken tüm serabımda; işte o an ben senden bir damla istedim sadece. Bir katre! Karşılığında sana yüreğimin ummanlarından deryalar sunabilmek için. Avuçlarıma bıraktığın o damlanın yerine; ayaklarının altına tıpkı gözlerin kadar duru deryalar serebilmek için. Oysa sen vermemek için almadın. Lakin benden her şeyimi alıp da vermesen bile hiçbir şey; yine de bana borçlu kalmazdın…

 

Şimdi doğum gününde sana aldığım gül var avuçlarımda. Sana ait olan ve bende kalan. Yani unutulan! Onu bende unutuşun, beni de unutacağının bir habercisiymiş meğer. Solmuş, kurumuş tıpkı benim gibi. Ama atamadım, kıyamadım yine de. Ellerin değdi diye hala saklarım. Senden bana yadiğar diye dokundurtmam kimseye; bazen kendime bile dokunmayı yasaklarım.

İstemem ki, ellerim hoyrattır değmesin incitir sanki seni.

İstemem ki, güle değen yel gibi acıtırım ellerini…

 

Sakın vefasızlıkla, gamsızlıkla yargılama beni. Beni en son susturan sendin unutma. Sen kırdın dudaklarımda açan tümcelerimin dallarını. Sarıp, sarmalamak da sana düşerdi elbet. Kafesteki bir kuş uçamıyorsa ne kadar suçludur sence. Ben bıraktığın yerdeydim oysa. Bir emanetçi dükkanında alınmayı bekleyen fakat hiçbir zaman alınmayan bir eşya kadar suçluyum ancak. Yine de beni unuttuğun için senden özür dilerim. Hatırlanacak kadar kıymetli olsaydım bu kadar çabuk unutulmazdım elbet…

 

Ama her şeye rağmen güzeldi seni tanımak. Meram bağlarında bir bardak çayı seninle yudumlamak. Bir neyzenin nefesinde beraber hülyalara dalmak. Şevkefza makamında seni bulmak. Aradaki kilometrelere inat yan yana olduğunu sanmak. Semaya açılan avuçlarla ederken bir dua; senin de ismini anmak. Yokluğunda keşkeleri, varlığında iyikileri kullanmak. Sana dair ne varsa hepsini saklamak. Kendinden bile sakınmak. Ve daha ne varsa yaşanılan içinde senin olduğun. Hepsi aklımda, hepsi saklımda kalacak…

 

Üzdüysem seni; incittiysem habersiz. Hoyrat yanlarımla kırdıysam eğer; özür dilerim. Ama satırlara sığmaz bilirim bana verdiklerin. Kuru bir teşekkürü layık görmesem de çok teşekkür ederim. Özleneceksin, yerin dolmayacak. Çok insanlar girecek daha bu kapıdan ama kimse sen olmayacak!...

 

** ‘Senin, göz yaşlarınla sırılsıklam oldu mu hiç yastığın,

Bazı gecelerse ağlamak isteyip de ağlayamadığın,

Bir acı sözle kanadı mı hiç bedenindeki kabuk tutmuş bütün yaraların!

Kaç gece uyuttun bir resimi bağrında,

Kaç şiirin dizesini boğdun göz yaşlarınla beyaz sayfalarda,

Söyler misin kaç defa acını yüreğine gömdün;

Ölen ruhuna yas tuttuğunda?’

 

 

-kısaltılmıştır-

 

 

*Beklenen - Necip Fazıl KISAKÜREK

**Yaşarken Ölmek – Ergin CAN

 

 

Ergin CAN

 

Eserin her hakkı yazarına aittir

 

Saat
 
Haberler
 
İlan Panosu
 

DUYURU PANOMUZ

ERGİN CAN SABAH'A KONUŞTU

canlı eğitim

 
Bugün 78 ziyaretçi (146 klik) kişi burdaydı!
free html visitor counters
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol