

Biz’im Meselemiz
Hani demiştin ya elmayı seviyorsun diye elma da seni sevmek zorunda değil diye. Hatırla canım hani şu ‘Tahir’le Zühre meselesi…’ Anlamasam da o zaman şimdi sen ile benim meselem. Yani sen olmak da ayıp değilmiş ben olmak da. Anlıyorum ki şimdi tek ayıp varmış bu işte: Biz olmak. Yani sen ve ben çekimlenince aşkla yeni türeyen sözcük: Biz…
Gülüyorsun değil mi bana. Ben bunu daha ilk gün söyledim diye sana. Haklısın ama bilmemek de ayıp değil be gülüm. İşte öğreniyoruz ayrılığa dair her ne varsa. Bir unutmayı öğrenemedik zaten. O da belki senden…
Meğer ayıp birinci çoğul şahsa aitmiş. Aman ferah tutalım içimizi. Bize dokunmayan ayıp bin yaşasın(?) Bu onun ayıbı der geçeriz. Tanımadık zaten hiç onu, karşımızdan gelse bilmeyiz. Bir sen varsın, bir de ben belki bir de o. En fazla üç kişiyiz. Beni yarım bile saysan olur. Hani sensizim ya…
Boş ver takma kafana. Zaten bu biz’im meselemiz değil. İyeliksiz bir dostluğumuz olduğunu kime sorsan bilir. Siz dediğimiz biz olanlar düşünsün bunu. Ben ve sen suçsuzuz. Ve böyle mutluyuz(?) Tekil bir şahsa binaen huzurluyuz. Bu biz’im meselemiz değil…
-KISALTILMIŞTIR-
Ergin CAN
Yasal Uyarı: Eserlerin tüm telif hakları yazarına aittir. Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.
|